Sıkça Sorulan Sorular
6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu
Riskli yapı tespiti için kimler başvurabillir.
Riskli Yapı tespiti için O binada oturan kiracı, o binanın maliklerinden herhangi biri mahalli belediye ve Çevre Şehircilik Bakanlığı başvuru yapabilir.
Yapılan başvuru yasal olarak yetkilendirilmiş kuruluş tarafından binaya gelerek ve yerinde tespite başlanır.
Maliklerden hiçbiri ya da kiracı yönetici bina görevlisi Bu çalışmaları engelleyemez herhangi bir müdahale yapılması halinde kanun gereği kolluk kuvvetleri çağrılarak işin yapılması ve raporun hazırlanması sağlanır.
Riskli yapının tespiti nasıl yapılır ve hangi kuruluşlar yapar.
Bir yapının riskli olup olmadığının tespiti için, yetkilendirilmiş test yapan kuruluşlar tarafından binanın zemin etüdü Temel ve alt katların durumu Taşıyıcı kolonlardan alınan karot örnekleri bu kuruluşlar tarafından laboratuvarda incelenir.
Ağır yük ve şiddete maruz kalan bu beton örnekleri hangi ölçekteki Depreme dayanıklı olabileceği ve beton sınıfı tespit edilir.
Özetle zeminin durumu alt katların ve Taşıyıcı kolonların durumu numune ahırından betonların sınıfı tespit edilir ve raporlanır.
Rapor sonucunda riskli Yapı olduğu ya da sağlamlığının tespiti yapılır.
Bu rapor yasal yetkilendirilmiş kuruluş tarafından mahalli belediyeye bildirilir.
Mahalli belediye raporun sonucunu o binadaki maliklere tebliğ eder ve tapuya bildirir.
Rapora herhangi bir itiraz olmadığında rapor kesinleşir ve tapu da ilgili bina için riskli yapıdır kaydı düşülür.
Riskli yapı nedir?
Riskli Yapı depreme dayanıksızlığı bilimsel test ve Deneylerle ispatlanmış içinde barınması Tehlikeli olan yapıdır.
Türkiye’de Depreme dayanıklı Yapı 2006 yılında yapılan yönetmelikle sağlıklı bir yapıya büründü bu tarihten önce yapılan ve bu yönetmeliğin şartlarını sağlamayan bütün yapılar aynı derecede tehlikeli ve risklidir.
Özetle 2006 yılından önce yapılan bütün yapıları depreme dayanıksız ve riskli Yapı kabul etmek zorundayız.
Kentsel dönüşümün amacı nedir? Neden kentsel dönüşüm yapmak zorundayız.
Barınma amaçlı kurduğumuz binalar ve daireler zaman içinde yıpranıyor,hava,güneş,rüzgar, su nem gibi faktörler sebebiyle çürüyor
ve netice olarak depreme dayanıksız ve konforsuz yapılar olarak ortaya çıkıyor.
Fulya da Yapı stoğu, yani dairelerimiz ve binalarımız çoğunlukla 50-60 yıllık geçmişe sahip,
Bu yapıların inşa edildiği yıllar inşaat teknikleri ve imkanlar açısından son derece kısıtlıydı.
Deniz kumlarıyla , nervürsüz demirlerle yapıldılar çoğunlukla plan ve projeye aykırı kaçak eklentilerle birlikte tamamlandılar.
Bugün itibarıyla beklenen büyük İstanbul’da deprem için fulya’daki Yapı stoğu son derece tehlikeli ve yetersizdir.
Çok hızlı bir şekilde bu binaları yıkıp yeniden yapmalı ve depreme hazır olmalıyız Kahramanmaraş Malatya ve Hatay depremleri İstanbul depremi için üzücü ama gerçeği hatırlatıcı bir faktördür örnektir.
Bununla birlikte kentsel dönüşümle birlikte Binalarımız daha insanca yaşanabilir daha konforlu ve ihtiyaçlarımıza cevap verebilecek halde yeni tekniklerle imal edilecek ve daha güvenilir olacaktır.
